Karınca : Karıncalar çok büyük olmayan yeryüzünün hemen hemen her kara parçasında yaşayabilen canlılardır.Soğuk olan bölgelerde yaşamlarını sürdüremezler.
Karıncalar koloniler halinde yaşarlar.Ülkemizde görülen karıncaların renkleri genellikle siyah ve kırmızıya yakın bir renk olur.Yuvalarını toprağın altına yaparlar.İnsanlara daha çok iç alanda yani
evimiz de rahatsızlık verebilir.Bu sebepten dolayı evimizde bulunan yiyecek ve içeceklerimize de bulaşabilirler.
NET ÇÖZÜMÜ: Karıncalardan kurtulmak için sağlık bakanlığına bağlı ,işi ve biyosidal ürünü iyi bilen profesyonel bir şirketle çalışmak en doğru olanıdır.Yapılan ilaçlama sadece
lokal bölgelere yapılır.
İlaçlama Hizmetleri için firmamıza ulaşabilirsiniz;
GSM: 0553 557 90 95
Sabit Tel: 0216 397 04 79
Whatsapp: 0553 557 90 95
İşyerinde, evlerde ve yaşam alanlarında en yaygın şekilde karşılaşılan böcek türleri arasında karınca yer almaktadır. Yapılan araştırmalara göre dünya üzerinde 10 binden fazla karınca türü bulunmaktadır. Bilim adamları ve entomologlar, sürekli karıncalar üzerinde çalışmaktadır. Binlerce çeşidi olan karıncaları evlerde görmekten pek hoşnut olmasak da aslında büyüleyici varlıklardır.
Entomologlar yaptıkları araştırmalar neticesinde; yeryüzündeki karıncaların ağırlığının dünyadaki insanların toplam ağırlığına eşit olduğunu tahmin etmektedirler. Tahmin edilen sonuçlar, haşere ile mücadele eden uzmanların iş yapmalarına neden olacak daha çok karınca olduğunu göstermektedir.
Karıncaların bağlı oldukları familyanın yüzme gibi bir özellikleri yoktur. Fakat ayaklarında bulunan ve türlerinin özelliği olan köpek küreği versiyonlarını kullanarak suda bir müddet yaşama özelliğine sahiptirler. Uzun süre suda yüzebilirler. Karınca, hayatta kalabilmek için çok büyük mücadeleler verirler. Suyun altında kaldıklarında nefeslerini tutarlar. Sel mahiyetindeki sulardan kurtulmak için kendilerince bot diyebileceğimiz bir yapı inşa ederler. Ateş karıncaları bunu yaparken biraz tehlikeli olabilirler.
Florida ve Harvard üniversiteleri yaptıkları çalışmalar neticesinde karıncaların geçmişinin 130 milyon yıl öncesine yani Kretase dönemine kadar dayandığını keşfettiler. Dinozorların altın çağı olarak da bilinen Kretase döneminde karıncaların var olduğu ve varlıklarına o zamandan beri devam ettiklerini ifade etmektedirler.
Yaban arısı, arı gibi Hymenoptera takımına ait olan karıncalar, koloniler şeklinde yaşamaktadır. Koloniler halinde yaşadıkları için sosyal böcekler olduğu söylenebilir. Bilim adamları, Kalifornia’da karıncaların süper kolonilerini bulmuşlardı. Dünyanın her yerinde yaşayan karınca kolonilerinde yüz milyonlarca karınca bulunabilir. Bulundukları yeri çok iyi sömüren karıncaların kolonileri kilometrelerce uzanabilir.
Karıncalar çok güçlüdür ifadesini duyanların nasıl der gibi baktıklarını görür gibiyiz. Gerçekten karıncalar çok güçlüdür. Bir karınca vücut ağırlığını 10 ila 15 katı ağırlığındaki bir yükü kaldırabilmektedir. Bir karıncanın kaldırabileceği yükün misli, karınca türüne göre değişmektedir. Örnek vermek gerekirse Asya dokumacı karınca türü, ağırlığının yaklaşık olarak 100 katını kaldırma gücüne sahiptir.
Karıncaların küçücük boyutları aslında çok büyük mucizeleri barındırmaktadır. Arizona State Üniversitesinin verdiği bilgiye göre karıncaların vücutlarındaki kas oranı diğer hayvanlarla oranlandığında daha fazladır. Yani karıncanın vücudunun büyük bir kesitini kaslar oluşturduğundan daha fazla güç üreterek ağırlıklarından fazla yükleri kaldırırlar.
Karıncalar, küçücük bedenlerinde insan vücudunda olduğu gibi karmaşık bir solunum sistemini taşıyacak alana sahip değildirler. Karınca, vücudunun etrafındaki solunum yollarının yardımıyla nefes alırlar. Vücudundaki solunum yolları oksijenin taşınmasına yardımcı olur.
Karıncaların vücutlarının yanlarında spiracles adı verilen bir dizi delik vardır. Bu delikler oksijeni vücudun içine taşırlar ve böylece nefes almalarını sağlar. Oksijenin vücuttaki her hücreye dağıtılması ise spiraclesin bağlı olduğu tüp ağı sayesinde gerçekleşir. Karıncalar hareket ettikçe tüpler içerisindeki oksijen dolaşır. Vücuttaki karbondioksit ise tüplerden dışarı çıkar.
Karıncaların kulakları yoktur. Bu karınca duymaz anlamına gelmez. Karıncalar titreşimleri duymak için kullanırlar. Örneğin yiyecek ararken titreşimi kullanırlar. Zeminde oluşan titreşimleri dizaltı bölgesindeki subgenual denilen organda toplayarak duyarlar.
Karıncalar için çok ifadesini kullanmak yetersiz kalmaktadır. Miktarları o kadar çoktur ki bunu açıklarken çok ifadesi yetersizdir. Yetersizliği anlatabilmek için; dünyadaki her insana karşılık yaklaşık olarak 1 milyon karınca olduğu söylenebilir. Karıncalar sadece dünyanın bir bölgesinde yaşamazlar. Nerdeyse dünyanın her noktasına yayılmış durumdalar. Kuzey Kutbunda ve Antartika’daki birkaç ada dışında dünyanın her yerinde en az bir çeşit yerli karınca vardır. Entomolo Ted Schultz’a göre karasal metazoa tarihindeki en büyük başarı öyküsü hiç tartışmasız dünyadaki karınca varlığına aittir.
Dünya genelinde binlerce karınca türü vardır. Kaliforniya’da en büyük karınca kolonisi yer almaktadır. Bu bilgi ışığında Kaliforniya’da en yaygın olan karınca çeşitleri; Hırsız karınca, Çılgın karınca, Arjantin karınca, Firavun karınca, Kokulu ev karıncası, Hasat karınca, kadife ağaç karıncası, Kaldırım karıncası, Marangoz karınca, Kaliforniya ateş karıncadır. Normal karınca kolonilerinde milyonlarca, süper kolonilerde ise yüz milyonlarca karınca yer alabilir. Karıncaların genel özellikleri şöyledir;
Karıncalar, evlerin her yerinde, ağaç kütüklerinde, taşların altında, toprakta yaşayabilirler. Toplu halde yaşayan böcekler olduğundan bir tane görüldüğünde devamı geleceğine kanaat edilmelidir. Karıncaların üremesi ve gelişmesi yumurta evresiyle başlar. Karınca önce yumurtadır, sonra sırayla lavra, pupa ve erişkin olur. Karınca kolonilerinde 3 ana kast vardır. Bunlar; işçi, erkek ve kraliçedir. Kolonide yaşayan üye karıncaların iş bölümü vardır. Amazon karıncalarının bazıları geleneksel üreme yoluyla değil klonlama yoluyla çoğalırlar. Bilim adamlarının yaptıkları inceleme ve araştırmalara göre Amazon karıncaların kraliçeleri genetik olarak dişi karınca üretebilmek için kendilerini kopyalamaktadır. Böylece erkek karıncaları olmayan bir koloniye dönüştükleri bilinmektedir.
Koloninin üreme işlevinden sorumlu olan kraliçe karıncadır. Kraliçeler yumurta üreten dişilerdir. Erkek karıncalar kanatlıdır. Tek işlevleri kraliçe karınca ile çiftleşmektir. Çiftleşmeden sonra erkek karınca hemen ölür. Dişi ve kanatsız olanlar ise işçi karıncalardır. İşçi karıncaların görevi, yiyecek toplamak, lavraların bakımlarını yapmak, koloninin savunmasını yapmak, koloniyi genişletmektir. Koloninin büyük çoğunluğunu işçi karıncalar oluşturur.
Polyerguslucidus türü karıncalar, köle yapan karıncalar olarak bilinmektedir. Polyerguslucidus karıncalar, diğer kolonilere baskın yaparlar, oradaki karıncaları yakalarlar. Yakaladıkları karıncaları çalışmaya zorlarlar ki bu sürece köle baskınları denilir. Polyerguslucidus, genellikle kendi türüne yakın veya akraba olan tek bir tür karıncayı köleleştirir. Özel donanımla yaratılmış olan Polyerguslucidus karıncalar bir grup karıncayı köleleştirdikten sonra yenilerini bulmaya konsantre olurlar.
Karıncalar hepçil yani hepoburdur. Omnivor yani hepçil varlıklar hem et hem otla beslenirler. Karınca, ot, yağ, meyve özü, tatlı ve böcek yiyerek beslenirler. Karıncaların yemek tercihleri yılın zamanına, koloninin ihtiyacına göre değişiklik gösterir. Karıncalar gıda tedarikini yaptıktan sonra izi takip ederek kolonisine geri döner. İzci veya toplayıcı olarak adlandırılan karıncalar yiyeceğe giden kimyasal bir koku bırakırlar. Kolonideki diğer karıncaların yiyeceğe gelmesini kolaylaştıran bu kimyasal koku izi, bazen de koloninin yerini bulmada kullanılır.
Karıncaların iki midesi olduğunu biliyor musunuz? Evet karıncaların iki tane midesi var. Midelerinden birini kendi tüketimi için kullanırken diğerini yiyecekleri diğer karıncalarla paylaşmak için kullanır. Buna trophallaxis denir. Yani karınca üyelerinin gıdalarını veya diğer sıvılarını birbirlerine aktarması için ikinci mideleri vardır. Bu durum kolonideki karıncaların son derece verimli çalışmasını sağlar.
Karıncalar su ve yiyecek ihtiyaçlarını karşılamak için çalışırlar. Yiyecek ve suyu elde edebilmek için kendilerine bir yerleri sığınak edinirler. Evler, karıncaların istila ettikleri yerler arasındadır. Karıncalar ev sahiplerini tedirgin edebilir. Mutfakta bazı şeylere zarar verebilirler. Karıncaların bazı türleri sadece mutfakta zarar vermekle kalmazlar insanları da ısırabilirler. Bu ısırıklar çok büyük acı vermezler.
Evlere yerleşmiş olan karınca kolonisini evden uzaklaştırmak için haşere kontrolü yapan profesyonellere ihtiyaç varır. Bazı kişiler hazır satılan ilaçlar veya pestisitler ile karıncaları kontrol altına almaya çalışır. Fakat bu yöntemler çok etkili değildir, geçici bir çözüm sunar. Kalıcı çözüm için profesyonel yardım alınmalıdır.
Tıkla Ara